Moved Permanently

HAÇLI ZİHNİYETİ YENİDEN HORTLATILIYOR

Gün geçmiyor ki Avrupa devletlerinde yüce İslam dinine ve müntesiplerine hücum edilmesin. İslam’ın yüce Peygamberine dil uzatılmasın. Avrupa’daki İslam düşmanlığının başını şimdilik Fransa çekiyor. İleride bu işi hangi devletin yükleneceğini ise henüz bilmiyoruz.

Birkaç gün önce Fransa da yeni çıkarılmak istenen bir kanunda kızların işyerlerinde kafalarını kapatmalarına müsaade edilmesin maddesi de yer almıştı. Bunun üzerine açıklama yapan bir bayan kabine üyesi “ beş yaşındaki çocukların bile başlarını örtmelerine tahammül edemiyorum” beyanatında bulunmuştu. Tabi bu kadın bakan bu demeci verirken İslam dininin de örtünmenin beş yaşında değil akıl baliğ olduktan sonra emredildiğini bilmiyordu. Çünkü İslam kadınlarımıza örtünmeyi akıl baliğ olduktan sonra yani en az 10-12 yaşından sonra örtünmeyi emreder. Avrupa’da ki camilerimize sistemli saldırılar, Müslüman işyerlerine sistemli saldırılar gittikçe artar hale gelmiştir. Tabi bu saldırılara sözde demokrasi yatağı Avrupa devletlerinden ses çıkmamaktadır.

Avrupa da çalışan işçiler içinde en iyileri hiçbir faaliyete karışmayan, evinden fabrikaya, fabrikadan evine giden işçilerdir. Öyle, dernek kurmak, derneklerde faaliyet göstermek, camiye gitmek, camide faaliyet göstermek Avrupa devletleri için en tehlikeli insanlardır.

Avrupa da bu gibi İslam düşmanlığı yapılır da bizim içimizdeki İslam düşmanları boş durur mu? Onlarda Avrupalı yandaşlarına paralel işler yapmaya amade olduklarını yaptıkları eylemlerle, demeçlerle belli ederler.

Avrupa yüce Peygamberimizin karikatürünü çizen hayâsızları İzmir’e davet ederler ki onların Avrupa da yalnız olmadıklarını Türkiye de kendilerinin de destekçilerinin bulunduklarını bildirsinler. Avrupa da ki Haçlı zihniyeti camilere saldırılarda bulunurken Türkiye de ki yandaşları Ayasofya nın açılışını 2020 yılının en büyük faciaları arasında gösterirler ki Avrupalı kardeşlerinin arkalarında oldukları belli etsinler. Fransız bayan bakanın “ beş yaşındaki çocuğun başının kapalı olmasını görmek istemiyorum” demecine paralel İmam-hatip liselerinde Kur-anı kerim derslerinde başlarını takke ile örten öğrencilerin resimleri çekerek “ laik Türkiye de takkeli eğitim” başlığı ile milletin huzuruna çıkanlar haçlı zihniyetine destek odluklarını açıkça beyan etmektedirler.

Bu haçlı zihniyetinde olanlar da pek ala bilirler ki İmam-hatip liselerinde, Kur- an kurslarında erkek ve kız öğrenciler Kur-a okurken başlarını örterler. Bu hareket yüce kitabımız Kur-a-nı kerime bir saygıdan ibarettir. Ama haçlı zihniyetinde olanların tek amacı laiklik adına, Avrupalılık adına, demokrasi adına, modernlik adına bulabildikleri Müslüman yanlışlarını yüce dinimize yamamaktan hiç çekinmezler. Yeter ki İslam dini gelişip güçlenmesin. Bu düşüncede olanların ataları da eskiden İslam dinini geliştirmemek Müslümanlar arasında güç kazanmaması adına pek çok sözde reformlar yapmışlardı.

Gerek Avrupa da ki haçlı zihniyeti gerek se içerdeki yardakçılarının seslerinin boğulması için ve başarıya ulaşmamalarını sağlama için her Müslüman ın üzerine büyük görevler düşmektedir.

Bu görevlerin başında da İslam’ı kaynağından öğrenip en iyi şekilde uygulamak olacaktır.